• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/DenizliAGD?ref=hl
  • https://twitter.com/DenizliAgd
Custom Search

Anadolu Gençlik Derneği Denizli Şubesi Erbakan`ı anmak ve anlamak programı düzenledi.

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Denizli Şubesi tarafından Erbakan Haftası münasebetiyle ''Erbakan`ı Anlamak'' isimli program düzenlendi.K.Kerim tilavetiyle başlayan program Anadolu gençlik derneği bölge başkanı Şakir Tarım beyin konuşmasıyla devam etti .tarım konuşmasında İyi bir aile terbiyesinden geçip değerlerimiz konusunda sağlam bir eğitim alarak akademik alanda da çok iyi yetişmiş bir insan olma meziyetleriyle siyasî hayata atılan Erbakan Hoca, önce Türkiye ve dünyayı analiz etmekle işe başladı. Tarihte büyük medeniyetler kurmuş, hak ve adaletin öncüsü olmuş bir ülkenin acıklı halini yakından gördü. Lider ve öncü olması gereken bir milletin çeşitli oyunlarla Batı’ya kuyruk yapılmak istendiğini fark etti. Maddî ve manevî alanda ülkenin geliştirilmesi gerektiğine inandı. Türkiye’nin öncülüğünde huzur ve barış dünyasının kurulmasını amaçladı.

Saltanatlarının sarsılacak olduğunu gören sömürgeci küresel güçler, yerli işbirlikçilerini de kullanarak Erbakan Hoca’ya karşı amansız bir direnç cephesi oluşturdular. Erbakan ve Millî Görüş hareketini halkın gözünden düşürebilmek için yalan ve iftira başta olmak üzere her yolu denediler. Halkın bilgi eksikliğinden faydalanarak onları emellerine alet etmeye çalıştılar.

Bu iş için en etkili güç olarak basını kullandılar. Rabbimiz Müslümanları şöyle uyarıyordu: “Ey iman edenler! Eğer bir fâsık bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurât, 6)

Halk ve aydınların çoğunda tahkik edip araştırarak karar verme anlayışı gelişmemişti. Bizi biz yapan değerlerle ilgili kavramlar zihinlerde netleşmiş değildi. Kavram kargaşası yaşanıyordu. Okuma ve ilim örenme merakı köreltilmişti. Bu yüzden küresel şer güçler halkı kolayca etkileyebiliyordu.

 NİCE OYUNLAR OYNANDI

Şerefli bir maziye sahip olan bir milletin inancına, özüne, aslına dönmemesi için nice oyunlar oynandı, nice entrikalar denendi. Erbakan Hoca ve Millî Görüşçüleri alaya alıyorlar, yıldırarak halkın gözünden düşürmeye çalışıyorlardı.

Halkın Millî Görüş hareketine teveccüh etmesi karşısında hakaret ve şiddet yöntemine başvurdular. Erbakan Hoca’nın konvoylarına saldırılar düzenlediler. Isparta, Serik gibi yerlerde mitingleri taş yağmuruna tutuldu.

Basında nice yalan haberler yayınlandı, iftiralar atıldı. Fotomontaj yoluyla Erbakan Hoca’yı küçük düşürücü resimler yayınladılar.

Erbakan Hoca’nın vefatı münasebetiyle, A. Turan Alkan 7. 3. 2011 tarihli Zaman’daki köşesinde, bir gazetede Yazı İşleri Müdürü olarak çalıştığı yıllarda yaşadığı bir olayı “Bir Utanç Hatırası” başlığıyla yayınladı: “1977 Haziran’ında genel seçimler yapılacak. Bütün siyasî liderler sırayla şehre gelip miting yapıyorlar. Bizim gazetenin patronları AP’li; buna mukabil başta ben olmak üzere çalışanların çoğunun gönlü daha millî bir partiden yana. (…)

Akşama yakın saatlerde AP’li patronlardan biri büyük bir heyecan ve telâşla gazeteye geldi; halbuki pek uğramazdı.

-Duydun mu Ahmetçiğim dedi, mitingde pankart açmışlar. Peygamber Erbakan yazıyormuş, bunu da yaptılar, olur mu kardeşim, olur mu bu? (…)

Ömrümün büyük utançlarından biriydi o; tam hatırlamıyorum, manşeti şöyle çektik: “Millî Selamet’in mitinginde ‘peygamber Erbakan pankartı açıldı’. Ardından “Ne kadar ayıp, herkes lânetledi vb…” (…)

Gazeteyi bastık; nedense o günkü baskı sayımız mûtaddan yirmi otuz kat fazla tutuldu, meğer birtakım kara propaganda çalışmaları için köylerde dağıtılacakmış!”

Yazar, patronunun “Mitingin fotografları arkadan gelecek” diyerek yaptırdığı haberin fotografının, hatırlatılmasına rağmen bir türlü gelmediğini anlatarak düşürüldüğü tuzaktan dolayı “Hâlâ utanırım; Allah taksiratımı affetsin!” diyerek bitiriyor yazısını.

Kendisini Türkiye ve insanlığın mutluluğuna adamış bir ilim ve dava adamına, çalışkan ve idealist bir lidere neler yapılmadı ki… Nice inançlı insan da bunlara alet edildi.

28 Şubat’ta tanklar yürütüldü; ona gözdağı verildi; caydırılmaya çalışıldı. Hiçbiri onun azmini kıramadı. Kendisine her türlü kötülüğü reva görenlere hiç düşmanlık etmedi; hep onların eğitilerek doğruyu görmelerini istedi.

 İFSADA KARŞI OLDU

Erbakan Hoca Siyonizm’e karşı mücadele verdi. Çünkü Siyonizm şer ve fesat ocağıydı.  Dünyayı sömürüyor, insan hakkı diye bir şey tanımıyordu. Yapılacak en büyük hizmet, insanlığı Siyonizm’in kıskacından kurtarmaktı.

Siyonistler, huzur ve barışın sigortası olan Müslümanları yönetimlerde görmek istemiyorlardı. 1897’de Theodor Herzel öncülüğünde Basel’de yaptıkları Yahudi Kongresi’nde İslâm’ı ortadan kaldırmayı amaçladılar. Bu iş için 100 seneyi kapsayan 4 kademeli hedef belirlediler. Buna göre, 10 sene içinde 2. Abdülhamid’i tahttan indirecekler, 25 senede Osmanlı’yı yıkacaklar, 50 senede İsrail’i kuracaklar ve 100 sene sonra da Arz-ı Mev’ud’a ulaşıp büyük İsrail devletini kuracaklardı. Siyonistler, ilk üç hedefine zamanında ulaştı.

4. hedeflerine ulaşma sürecinde Millî Görüş hareketi başladı. Erbakan Hoca, Siyonistlerin kendilerini “dünyanın efendileri”, diğer insanları da “köleleri” olarak gördüklerini anlattı. Bu amaçla oluşturdukları çalışma planlarını içeren ve 1 dolar üzerinde de var olan 13 basamaklı piramidin ne anlama geldiğini dünyaya ifşa etti. İnsanlığı köle haline getirecek tuzakları belgeleriyle açıkladı. Türkiye ve insanlık Siyonizm’in ağına düşmekten kurtuldu. Kasap lâkaplı İsrail’in eski Başbakanı Ariel Şaron’un 1977’de söylediği, basına da yansıyan şu sözleri bu gerçeğin açık ispatıdır:

“-Erbakan yarım dönem iktidarda kaldı, biz planlarımızı 10 yıl ertelemek zorunda kaldık. Eğer bir dönem kalsaydı, planlarımızı unutmak zorunda kalacaktık.”

Erbakan Hoca’nın bilinen hizmetlerine ilâve olarak en büyük hizmetlerinden biri de Türkiye ve insanlığı Siyonist tehlikeye karşı uyanık hale getirmesi olmuştur. Eğer Siyonistler, belirledikleri süreden 17 sene geçmesine rağmen hâlâ 4. hedeflerine ulaşamamışlarsa bu Erbakan Hoca’nın zorluklardan yılmayan azmi ve Millî Görüşçülerin gayretleri sebebiyledir. Unutmayalım ki, hak temsil edilirse, bâtıl tutunamaz. dedi program konuşmaların ardından sinevizyon gösterimi ve ikramların ardından sona erdi.





 



1540 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam29
Toplam Ziyaret122335
Üyelik Girişi
HADİSi ŞERİF
Peygamber Efendimize (sav),en temiz kazancın ne olduğu sorulduğunda:"Kişinin kendi elinin emeği,bir de dürüst ticaretin kazancı"buyurmuştur.
TAZİYE

"İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi Raciûn

----------------------
Anadolu Gençlik Derneği Denizli Şubesi Yönetim Kurulu  Üyesi  ALİ ÇIRAK'IN DEDESİ Hakkın Rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

BİR FM

ÖZLÜ SÖZ

Genç,inancı ve idealleri uğruna fedakarlık yapabilendir.

MİLKO










R

 

R